Şırnak-Silopi’ye bağlı Herbole (Aksu) Köyü yeniden tüzel kişiliğe/muhtarlığa kavuştu. Geçen hafta Petrus Karatay köy muhtarı seçildi.

Bu vesileyle, endişe dolu karmaşık duygular içinde tabiat ananın coğrafyaya giydirdiği güzellikleri ve zorlukları hissederek, babalar gününde (20 Haziran 2021 tarihinde) köy muhtarlığını kutlamak için HERBOLE’ya gidiyorum Hassana muhtarı Elişa Beğtaş’ın refakatında…

Arabayla kıvrıla kıvrıla dolandığımız toprak yolun zorluğunu yüreklerimizde hissederek, hayatın gerçeğinde olduğu gibi, ‘‘yavaş yavaş’’ nidaları ve ricalarıyla varıyoruz köyün çalışma alanlarına…

Yol boyunca her taraf büyük iş makinaları doluydu. Tedirginlik içinde iki defa girdiğimiz ve çıktığımız tünel umut tüneli gibiydi. İtiraf etmeliyim ki, o dolambaçlı yollardan geçerken, ‘‘Biz çalışmak için yaşamıyoruz, yaşamak için çalışıyoruz’’ sözü burada kendini daha çok hissettirmektedir.

Terk edilmişlik ve muhteşem doğal manzara iç içe geçmiş. Kale gibi duran ve etrafımızı saran yüksek dağlar ve yalçın kayalıklar, insanda tarifi imkânsız çağrışımlar yapmaktadır. Öyle ki, mevcut durumu duyumsamanın ve geçmişin acı veren hatıraları, düşünsel gelgitlere neden olmaktadır. 

Belirtmem gerekir ki, yerel ağızla Nabu-a ( (ܢܒܘܥܐismiyle adlandırılan çeşmenin suyunu ve bu sudan yapılan çayı içer içmez kendimize geldik. Bir anda rahatladık. Adeta bir yaylada olduğumuzu hissettim. 2009’dan beri buraya çok emek verilmiş, çok iş başarılmıştır. Muhtar Petrus Karatay bütün yapılanları şöyle vasıflandırıyor: ‘‘Gelecek için sağlam bir temel hazırlıyoruz.’’ 

Burada harcanan onca emeğin ve onca eforun baş mimarı olan Muhtar Petrus Karatay doğa koşullarına ve kömür hafriyatına mahkûm olmuş köyünün bir emektarıdır, bir öfkesidir. Çünkü kendi köyünü ata yadigârı olarak görmektedir. O kendi köyünün yürek feryadıdır. Taşıdığı kültürün yürek sesidir. Kavgası geleceğin sahiplenilmesi içindir. Anlatım ve vurgularından anlaşılıyor ki, canlı kalmak için çalışmak gerekir. Söylendiği üzere, "Ağaçlar, canlı kaldıkça meyve verir. İnsanlar ise, meyve verdikçe canlı kalır."

Fakat çalışmak ile birlikte “İyi söz gönül yaylasıdır.” sözünü de akılda tutmakta fayda vardır. Çünkü gönül, vücut şehrimizin yaylasıdır. Yayla ferahlık, temizlik ve serinlik anlamına gelir. Ona inilmez, çıkılır. Yüksektedir. İyi olan her şey, her davranış, her söz, tatlı bir esinti oluşturur yaylamızda. Orayı korumak, kirlenmeyi engellemek için çaba göstermek gerekmektedir. Orayı çer çöp atan, hor gören ve hor kullanan kimselerden uzak tutmak icap etmektedir.

Bu vesileyle, Harbol (Aksu) Köyünün tüzel kişiliğe kavuşmasında emeği ve katkısı dokunan herkese; Silopi Kaymakamı Sayın Can Kazım Kuruca’ya; ve O’nun değerli şahsında ilçe jandarma komutanlığı başta olmak üzere bütün devlet kurumlarına; teşekkür ve saygılarımızı sunuyorum.

Bir kazan hamurun ekmeğe dönüşmesi için çok az miktar maya nasıl yeterliyse, arzum ve dileğim; buradaki meşakkatli emeklerin daha çok meyve vermesidir. 

Saygılarımla.

Malfono Yusuf Beğtaş

President of the Syriac Association of Language, Culture and Literature