Mardin-Kızıltepe’de faaliyetlerine başlamış bulunan Sınav Kolejini çoktan kutlamak istiyordum. Ancak bugün (20 Nisan 2019’da) gidebildim.

Büyük bir düşünceyle, büyük bir cesaretle, ruhsal bir atılımla inşa edilen bu eğitim kurumu, yöresel standartları aşan hayatın bir tesellisi olarak tasarlanmıştır. Genel Müdürü Sayın Abidin Aslan’ın idaresinde eğitime başlamış olmanın zorluklarını aşmaya doğru ilerlemektedir.

Bünyesinde barındırdığı anaokul, ilkokul, ortaokul, Anadolu Lisesi ve Fen Lisesiyle modern bir eğitim kompleksiyle karşılaştım. Kurucu ortaklardan biri olan sayın genel müdürle bu eğitim kurumunu gezerken, bölge adına çok sevindim. Gurur duydum. Göğsüm kabardı.

Tek kelimeyle emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Tek arzum; insanın insanda dirileceği bir hayat anlayışının gelişmesi ve Mardin Ruh’unun daha çok anlaşılması!

Çünkü Mardin Ruhu taşıdığı inceliklerle çok boyutlu, çok damarlı, çok nüanslıdır. Tarihin derinliğinden günümüze gelen; bu ruhu var eden çok-kültürlü havzanın içinde, devamlı farklı inançlar, farklı etnik yapılar, farklı kültürler ve farklı ruhani gelenekler var olmuştur.

Süryani bir yazar, Süryani kültürünün köklerine doğru çıktığı yolculukta Yukarı Mezopotamya bölgesine gökyüzünden düşen sekiz yıldızın hikâyesine vurgu yaparken, ''Mardin'i güneşin şehri'' olarak nitelendirmektedir.

…. Ve devamında şöyle yazmaktadır:

''Işık ve zaman bu şehirlerin üzerinden yavaşça geçti ve onlar tüm ışıltılarıyla, insanlığın yurdunu zenginleştirerek parıldamayı sürdürüyorlar.’’

Mardin’in ışık ve irfan merkezleri tarihin haraketli koridorlarında kaybolmuşsa da, geçmişe yapılacak bir yolculuk, bizi, tarihin övgüyle bahsettiği Nusaybin Okuluna götürecektir. Dünyanın kadim üniversitelerinden biri sayılan bu okul, tarihin akışına yön vermiş özellikleriyle tanınmaktadır. Aynı zamanda Süryani edebiyatının da köşe taşlarını döşemiştir. Bu okuldaki edebi çalışmalardan ve felsefik üretkenliklerden dolayı Süryani yazarları, literatürde ‘‘ܡܕܝܢܬ ܣܘܼ̈ܟܠܐ anlamlar şehri’’ olarak nitelendirmiştir Nusaybin’i.

Bu okulun rektörü ve evrensel ünüyle Süryani Edebiyatının gözde isimlerinden olan Nusaybinli Aziz Mor Afrem (303-373), ‘‘eğitim ikinci ışıktır’’ mantığını burada geliştirmiş ve yazmıştır.

‘‘Herkes öğretmendir ve herkes sürekli olarak öğrencidir’’ diyen Psikolojinin duayen babası Abraham Maslow, ‘‘Eğitimin hedeflerinden biri, yaşamın değerliliğini öğretmek olmalıdır’’ şeklinde fikir beyan etmektedir.

Ünlü bilim insanı Albert Einstein da ‘‘Bir ülkenin geleceği, o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır’’ demektedir.

Çünkü eğitilmiş insan, işlenmiş toprağa benzer. Eğitim, aklın gücünü ve insanın yeteneklerini geliştirir. Aydınlatan eğitim, zarar vermelerden ve kötü alışkanlıklardan sakındırmayı geliştirir.

Beraberce bir şeyler yapmak güzel ama diğerinin yaşam alanını işgal etmek güzel değil. İşgalciler sevilmez, işgalcilerden sadece korkulur. Diğerini işgal eden değil, diğeriyle paylaşabilen olabilmektedir bütün mesele.

Eğitimin esas gayesi budur. Bu terbiye olmalıdır.

Unutma sevgili Abidin Hoca, ‘‘sevgi ve samimiyet düşüncenin en zor yönüdür.’’

Doğru niyet etmenin dönüştürücü bir etkisi var. Güzel görme niyeti taşıyanın güzel gördüğünü, güzel görenin güzel düşündüğünü, güzel düşünenin güzellikleri çekeceğine, güzelliklere hizmet edeceği bilinmelidir.

Anlam alanlarının buharlaşıp bir anafora dönüştüğü bu çağda kendimizle ve hayatla olan ilişkimizi yeniden anlamlandırmak ön plana çıkmaktadır.

Zamanın ruhu, bedenimizden kalbimize bir yol bulmaya, bulduğumuz bu yolda, ruhumuzla buluşmanın ve ruhumuzla hizalanmanın önemini hissettirmektedir.

Kendimizi fark ettikçe acılarımız azalacak, kalbimize yaklaştıkça başka her şeye de yaklaşmış olacağız!

Einstein dediği gibi; ‘‘Savaşacaksan kendi cehaletinle savaş.’’

Bu doğrultuda yapacağı çalışmalarda SINAV KOLEJİNE ve idarecilerine üstün başarılar dilerim. Allah mahcup etmesin.

Malfono Yusuf Beğtaş

Süryani Dili-Kültürü ve Edebiyatı Derneği Başkanı