Nobel Edebiyat Ödülü sahibi bilge Yazar Aleksandr Soljenitsin şöyle yazmaktadır: "Eğer arzularımızla taleplerimizi kesin biçimde sınırlamayı, çıkarlarımızı ahlaki ölçütlere tabi kılmayı öğrenmezsek, insan doğasının en kötü yanları dişlerini gösterirken bizler -yani insanlık- paramparça olup gideceğiz.."
Saygıdeğer hocamız Kemal Sayar’dan bir alıntıyla ben de şöyle cevap vermek isterim. Diyor ki; "Sadece ruhumuzda taşıdığımız mücevherler bizi başka insanlardan farklılaştırdığını, ele geçirerek değil, ancak ele geçirmeyi ret ederek gerçek manevi doyuma ulaşabiliriz."
Unutmayalım, samimiyet ruhun özgürlüğüdür. Herkes biliyor olsa da, samimi hissiyatın aktarımı bağlamında yine de hatırlatmak istiyorum.
İnsanlıkta Vicdan....
Hıristiyanlıkta Kardeş Sevgisi....
İslamiyet’te Kul Hakkı....
Dostlukta Vefa...
Yoldaşlıkta Emeğe Saygı....
Haksızlığı ve Mağduriyeti kesinlikle ret eder...
Özellikle kutsal olan insan onurunun/emeğinin ve iyi niyetin istismar-suiistimal edilmesi asla kabul edilmez.
Unutulmasın ki, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadık kalmayı bilenler içindir. Ve bu değerler, onları büyütenleri büyütür ve onurlandırır.
Bütün bu yaklaşımların hepsinde merhamet ve şefkat hayatın oksijenidir. Bu oksijenin temiz kalması esastır. Çünkü insanlık, kardeş sevgisi, kul hakkı, dostluk ve yoldaşlık sanıldığı gibi ucuz değil. Paha biçilmezdir.
Benim için ‘‘sevgi anlamına gelen bu oksijen bütün dünyayı besleyebilecek değerde bir cevherdir.’’
Bu cevherin yansımalarına/güzelliğine göre davranıldığında haksızlıklar olmaz. Mağduriyetler büyümez. Çünkü mağduriyete/haksızlığa prim vermeyen iyi niyet devamlı işbaşındadır.
Bilinmelidir ki, haksızlığın ve mağduriyetin oluşmaması için merhametli farkındalıkla takınılacak her tutum insanlığa yapılan bir iyilik anlamına gelir.
Çünkü inanç sistemlerimize göre, iyilikte bulunanlar dünyada ve ahirette mutlaka iyilikle karşılık göreceklerdir. Bu dünyada iyi ve güzel davranışlarda bulunanlara da iyilik ve güzellik vardır. Zerre miktarı iyilik veyahut kötülük yapan onun karşılığını bulur buyurulmaktadır. Çünkü hayatta hiçbir şey tesadüf değildir. Yapılan her hareketin, her haksızlığın, her mağduriyetin, her iyiliğin evrende mutlaka bir etkisi ve bir karşılığı vardır.
Birçok kitabın yazarı olan Hanri Benasuz’un deyişiyle, ‘‘Yaşam, kendisini bilen her kişiyi eğitir, bilmeyenleri ise tereddütsüz öğütür.’’
Empatinin değerleriyle vicdanın sesini duyan vefakâr tutumlara selam olsun..
Malfono Yusuf Beğtaş
President of the Syriac Association of Language, Culture and Literature
Süryani Dili-Kültürü ve Edebiyatı Derneği Başkanı / Mardin
You can also send us an email to karyohliso@gmail.com
Leave a Comment