1. Olduğunuz yerde saymayın ve kendinizi geliştirmeye devam edin. Sınırları zorlayın ve büyük hayallerin peşinde koşun. Akranlarınızdan veya sizden öncekilerden daha iyi olmak için sıkıntıya düşmeyin. Hep daha iyisi için kendinizle yarışın.

2. İçinizdeki sese kulak vermekten vazgeçmeyin. İlk önceliğiniz başkalarının ne dediği, ne düşündüğü olmasın. Bırakın, herkes kendi iç sesinden sorumlu olsun. Herkesi kendi fikriyle baş başa bırakın.

3. Kendi ayaklarınız üzerinde dimdik yürümeye çalışın. Başkalarının sizden beklediği yoldan yürümezseniz, bu durum bir rahatsızlık yaratabilir. Endişeye kapılmayın; bu onların sorunu, sizin değil. Herkes kendileri dışında herkesin nasıl bir hayat sürdürmesi gerektiğine dair ahkâm kesip duruyor. Siz ise kendi iç sesinize kulak verin.

4. Korkularınızla savaşın. Korku hayallerin katilidir. Korkularınızın geleceğinizi şekillendirmesine izin vermeyin. Sonunda ya rahat ya da cesur biri olursunuz, ama her ikisinin de aynı anda olmasını beklemeyin.

5. Gerçekçi olmayı biraz da olsa elden bırakın. Başarmak için biraz da olsa gerçekçi olmamakta fayda var. Sonsuzluk adına daha önce hiç meydana gelmemiş bambaşka bir şeyin gerçekleşebileceğine inanmak zorundasınız. Gerçekçi olmak bir şeyi değiştirmez.

6. Yapılması gerekenleri ertelemeden yapın. Başarılı olmak için dünyaya geldiniz. Ancak bunun için plan yapmalı, hazırlanmalı, beklemeli ve dur durak bilmeden çalışmalısınız.

7. Sıkıntılarınıza kucak açın. Geçmişte çekilen her bir sıkıntı ve çile, insanı olgunlaştırır ve gelecekteki zorluklar karşısında sizi daha da hazır kılar. Bu büyüme olgunlaşma sürecinde bir hata olmadığını unutmayın. Ne kadar tatsız olsa da varmak istediğiniz noktaya ulaşmak için hayatta zorluklarla da karşılaşmanız gerek.

8. Hata yapmaktan korkmayın. Hata yapmak boş boş durmaktan iyidir. Hatalarınızdan çok şey öğrenebilirsiniz. Yaptığınız hata ne kadar berbat olursa olsun, gün gelir de hatanızı düşünüp durmaktan vazgeçer ve yolunuza devam edersiniz. Hayatta pişmanlığa yer yok; ufkunuzu açacak derslere yer var.

9. Düşünce tekrar ayağa kalkmaktan vazgeçmeyin. En güçlü ve başarılı insanlar, her daim başaranlar değil; kaybetse bile tekrar ayağa kalkmasını bilenlerdir. Bizi en güzel tanımlayan düştükten sonra ne denli güzel ayağa kalkabildiğimizdir.

10. Elinizden geleni yapın. Bir şeyleri kaybettiğinizde, bunu bir kayıp olarak nitelendirmektense, baş koyduğunuz yolu aydınlatacak bir hediye olarak görün.

11. Size burun kıvıranları umursamayın. Birisi olur da kurduğunuz hayalleri küçümser, öyle ya da böyle sizi eleştirir, hatta kaderinizi bile çizerse; sizin hikâyenizi değil, kendi masallarını anlatıp durduklarını unutmayın.

12. Geleceğe doğru küçük adımlar atın. Pes ettiğiniz an bir başkası kazanır. Öyleyse vazgeçmeyin. Her şey bir anda olmaz, adım adım yol alın.

13. Daha da yükseklere kanat çırpın. Sizi alıkoyan prangalarınızdan kurtulmadıkça geleceğe kanat çırpamazsınız. Size artık bir şeyler katmayan yükseklikten daha yukarılara uçun.

14. Gülümsemekten vazgeçmeyin. Yüzünüzdeki gülümsemeyi kaybedersiniz, bir dayanağınız da kalmaz. Nasıl bir durumun içine düşerseniz düşün, gönlünüzdeki en ufak neşe kırıntısını yitirmeden gülümseyin. Böylece mutluluk ya da mutsuzluğunuza karşılaştığınız durumların değil, tavrınız ve duruşunuzun belirlediğini öğreneceksiniz.

15. Olumlu düşünün. Düşünceler güçlüdür; bir şeyler yarattıkları gibi yıkıp geçerler de. Etrafınıza dönüp bir bakın, tüm hayatınızın sizin düşüncelerinizden meydana geldiğini göreceksiniz. Bunu bilerek adımlarınızı atın.

16. Kendinize ve başınıza gelenlere gülmeyi bırakmayın. Her şeyi, özellikle de kendinizi, çok ciddiye alırsanız attığınız her adımdan korkarsınız. Biraz gevşeyin ve gülüp geçin. Kendinize ve başınıza gelenlere içten bir kahkaha attığınız gün büyüdüğünüz gündür.

17. Nefes aldığınız anın kıymetini bilin. Aceleye gerek yok. Nefes alın. Olduğunuz yerde durun. Şu an olmanız gereken yerdesiniz. Her deneyim ve adım gereklidir.

18. Küçük şeylerden mutluluk duyun. Nefret ettiğiniz şeylere değil, sevdiğiniz şeylere odaklanın. Daha çok gülümseyin. Mutluluk, büyük hedeflerin peşinden koşarken hayattaki en küçük şeyden bile zevk almaktır.

19. Nezaketinizi etrafa yayın. İnsanlar, neler hissettirdiğiniz hakkınızda çok şey söyler. Öyleyse insanlara düzgün bir şekilde davranın. Kibarlık, vermeye gücünüzün yeteceği bir hediyedir.

20. Elinizden geldiğince verin. Elinizde olanı paylaşma becerinizi konuşturun. Bitap düştüğünüzde, sizin yapabildiğiniz şeylere muktedir olmayanları düşünün. Onlar için daha da çok çabalayın.

21. Sizin için önemli olan ilişkilerinize şans tanımaktan vazgeçmeyin. Sizi hiç ama hiç üzmeyecek birini bulmanız imkânsız, öyleyse acı çekmeye değer dediğiniz insanların peşini bırakmayın. Ufak da olsa acı çekmeden neşenin sizi mutlu etmeyeceğini unutmayın.

22. Kendi mutluluğunuz için küçük şeyleri yapın. Kendi tercih ve eylemleriniz mutluluğunuzu belirler. Başkasının sizi mutlu etmesini beklemek, mutsuz olmanın en iyi yoludur.

23. Yeni bakış açıları edinin. Anlamadığınız şeylere nefret beslemeyin; bir şans tanıyın. Zihniniz bir paraşüt gibidir, açık olmadıkça uçmaz.

24. Değişime açık olun. Zamanında bir şeyi sevdiniz diye her zaman sevmek zorundasınız demek değil. Fikrinizi değiştirebilirsiniz. Emin olduğunuz tek şey, emin olmadığınızdır.

25. Kendi senaryonuzu kendiniz, istediğiniz gibi yazın. Hayatınızın öyküsünü kaleme alırken, kalemi kimseye kaptırmayın. Değerleriniz ve isteklerinizle uyumlu, bilinçli kararlar alın; çünkü seçtiğiniz yaşam şekli, senaryonuza eklediğiniz bir cümledir. Bu cümlelerin sonuna nokta mı, soru işareti mi gelecek, bu size bağlı.

Marc and Angel - Alıntıdır